atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Hz. Ali’nin Sırrına Ermek

Hz. Ali’nin sırrına ermek, Hz. Ali gerçeğini bütün yönleriyle bilmek ve en önemlisi de Hz. Ali’yi yaşamak için sadece zahiri olarak yaklaşmamak gerek.

Zahiri olarak Hz. Ali şu tarihte şurada doğdu, şunu yaptı, şöyle yaşadı demek gerçeğin bir yönü.

Gerçeğin diğer (asıl) yönü ise batın anlamında inancımıza göre Hz. Ali’nin daha kâinat var olmadan, büyük patlama (Big Bang) gerçekleşmeden var olduğudur.

Yine batıni boyutuyla Hz. Ali tüm peygamberler ile beraber olandır ve zahiri olarak Hz. Muhammed ile varlık alemine çıkmıştır.

Hz. Ali neden önemlidir ve Hz. Ali’yi yaşadığımızda ne oluyor?

Hz. Ali cümle kâinat var olmadan var olandır ve Hz. Ali’yi bildiğimizde, yaşadığımızda varoluşun sırrını da çözebiliriz, bu dünyaya gelmeden önceki varlığımızın da şifrelerine ulaşmış olur ve kendi varlığımıza da bir anlam vermiş oluruz.

Bütün hayatın özünde varoluşumuza anlam vermek, nereden geldiğimiz ve nereye gideceğimizi bilmek için çaba ile geçmiyor mu?

O halde demek ki Hz. Ali’yi bilmek, öğrenmek ve yaşamak gerekiyor ki varoluşumuza anlam verebilelim.

Elbette yer yüzünde yaşamış ve halen yaşayan ve daha yaşayacak olan milyonlarca ve milyarlarca insan var.

Bunların önemli kısmı bizlerin bildiği Hz. Ali’den habersiz olarak yaşadılar, bu onların varlıklarını değersiz mi kılar?

Elbette kılmaz, onlarda kendi çağlarında yaşadılar ve kendi evren anlama kapasiteleri ölçüsünce bir şeyleri anlamaya ve yaşamaya çalıştılar.

Batıni boyutuyla anlatmak istediğimiz tamda aslında bu noktadır.

Yani Hz. Ali’yi sadece zahiri boyutuyla belli bir sürede, belli bir kavim arasında yaşamış olmanın ötesinde görmek, idrak etmek…

Bu durumda kâinat var olmadan var olan Hz. Ali halen varlığını sürdürüyor olamaz mı?

Ve sadece tek bir kavme, tek bir bölgeye değil, cümle varlığa ve cümle zamanlarda var olmuş olmuyor mu?

Hz. Ali’ye ilahlık yüklediğimiz yok, asla ve haşa!

Fakat o ilahi nurun en özel, kutsal ve daimî yansımasıdır.

Alevi inanç gerçekliğinde sayısız ozan Hz. Ali’yi ve ona bağlılığını dile getiren sayısız beyit yazmıştır.

Hakk aşıklarının, aşık-ı sadıkların bu beyitleri işte salt zahiri boyutuyla değil, batıni boyutuyla bu aşıkların Hz. Ali’yi yaşadıklarını gösteriyor.

Elbette bunlar sadece bizlerin bildikleridir.

Diğer yandan dünyanın başka coğrafyalarında, başka zamanlarda ve başka betimlemelerle, tanımlamalarla anlatılan Hz. Ali’den başkası değildir.

Bu noktada Hutbet-ul Beyan adlı eserde şu bilgiler dediğimiz gerçekliğin anlaşılmasına katki sağlar.

Bu belgede şöyle buyuruyor Hz. Ali:

"Akıllar benim söylediklerimin tevilinden ibret alsın.

Ben İncil'in İliyya'sıyım.

Ben Tevrat'ın Ebriya'sıyım...

Ben Musa'nın Muallimi Hızır'ım

Ben sırların sırrıyım...

Ben Yuşa'yı kardeşleştirenim...

Ben Berahimlerin Şis'iyim...

Ben Rum'un Sündüsiyim...

Ben Zencilerin Ecsiya'sıyım.

Ben Frenc'lerin Cürciysü'yüm.

Ben Habeş'lerin Betrik'iyim...

Ben Hint'lerin Kemred'iyim.

Ben Buruc'un Bedriyim...

Ben Zebur'un İbriya'sıyım...

Ben Celil'in safvetiyim.

Ben bayrağın taşıyıcısıyım...

Ben Kevser'in sakisiyim...

Ben temiz kılınanların temiziyim.

Ben Peygamberin varisiyim...

Ben kapıyı sökenim. (44 kişinin açıp kapadığı kapı)

Ben Yakiynin sahibiyim

Ben tüm dinlerin hakikatiyim.

Ben Yakiyn(Kesin Bilgi)'in gözüyüm

Ben gözlerin gözüyüm.

Ben gizlerin hakikatiyim.

Ben Allah'ın eviyim (ene beytullah)

Benim Kâbe ve Beyt-i Haram

Benim Beyt'il Mamur...

Benim sırların içinde zahir olan...

Ben Zaman'ın sonuyum

Ben kurtuluş gemisiyim...

Ben Zebur'un fasihiyim.

Ben tevilin açıklayanıyım.

Ben İncil'in müfessiriyim.

Ben kitabın anasıyım.

Ben hitabın faslıyım.

Ben bayrakların bayrağıyım...

Ben Musa'nın Asası'yım

Ben İbrahim'in sırrıyım...

Ben sorunların çözücüsüyüm...

Ben hüznü giderenim.

Ben gamların yok edicisiyim.

Ben velilerin velisiyim.

Ben Sur'un batiniyim...

Ben Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd...

Ben Hücüratların kapısıyım...

Ben demirin misaliyim...

Ben Nun vel-Kalem'im.

Ben karanlığın lambasıyım.

Benim Sırat'ul Müstakim (Doğru olan yol).

Ben uzatılmış zamanım..."

 

 

Remzi Kaptan


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!