atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Yaşayan Ölülerden Olmamak

Yaşamak, var olmak başlı başına mucizedir, şükür sebebidir.

Canımız bedenleşmiş, yokluk aleminden varlık alemine gelmişiz.

Nefes nefese bir mücadelenin neticesinden milyonlarca kardeşimizi geride bırakmış, ana rahminde birinci olup zahiri yaşama ilk adımı atmışız.

Ne görkemli bir başlangıç bu böyle.

Gelmişiz ve dünyada varoluşumuzun bir sebebi var.

Bu dünyada yaşamı deneyimlemek, ruhsal kemaleti yakalamak, olgunlaşmak, iyiyi ve kötüyü bilip iyiyi seçmek, iyilerden olmak, vicdanlı olarak yaşamak, hakikatlere bağlı, Hakk'a inançlı yaşamak…

Böylesi bir anlayış ve bakış açışıyla hastalıkların, kayıpların, maddiyat yoksunluğunun bir anlamı olabilir mi?

Olamaz.

Daimi bir şükür vardır tüm bu gerçekliğin yaşanmasına onay ve izin veren Hakk'a.

Gerçeklik böyleyken neden bunca insan varlık içinde yokluk çekiyor, neden yaşamak yerine ölü yaşayanlardan oluyor?

Yaşayan ölülerin bir diğer adı da zombidir.

Bir çok insana ne çok uyuyor bu tarif.

Yaşıyor, ama aslında yaşamıyor, yaşayan bir ölüye, zombiye dönüşmüş durumda.

Nasıl bu sonuca ulaşıyoruz?

Bir çok insan yaşamı maddi boyutla algılıyor, yaşıyor, önem sıralamasını ona göre belirliyor.

Yürek, tutku, aşk, inanç, ikrar, varoluşa anlam ise yok.

Yüreğinde aşkı, sevgisi, ikrarı olmayan, yürek telleri titremeyenin, gönül bağında bülbül şakımayanın yaşamı yaşam mıdır?

Elbette değildir.

İşte bunlardan yoksun olanlardır zombi olan, yaşayan ölü olanlar.

Yaşıyor ama neden yaşadığını bir an dahi durup düşünmüyor.

Düşünenler varsa dahi başkalarının değer yargıları ve doğruları ile düşünüyor ve yine yüreği dışlıyor.

Yürek dışlanınca geriye yaşayan bir ölü olmaktan başka bir şey kalmaz ki.

Oysa yüreği esas alıp yüreği güzelliklerle doldurmak, güzel hissetmek, düşünmek ve bunların neticesinde güzel olanı konuşmak, söylemek, davranışa yansıtmak en ideal olanıdır.

Karınca kararınca yürekli olmak, yüreği esas alıp yüreklice yaşamak gerekiyor.

Maddiyat eksenli değil, yürek merkezli yaşamak gerekiyor.

Yürekli diliyle konuşmak, yüreğin kulaklarını açmak ve yüreğin sesi ile cümle varlığa seslenmek gerekiyor.

Öylece, yani yüreğinde güzelliklerle, yüreklerde güzellikler bırakmış olarak yüreği tertemiz ve güzel olanı kabul edenin yanına, sonsuzluğa gitmek gerek.

Gerisi yaşanmadan yaşanmış bir yaşamdır.

 Remzi Kaptan

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!