atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Alevilik ve Aleviliğin Yaşaması İçin Yapılması Gerekenler ve Yahudi Örneği

Öncelik şu noktada anlaşalım:

Alevilik inancı diğer tüm inançlar gibi insanlık olduğu sürece var olmalıdır.

Aleviler, kendi inançları ve değerleriyle sonsuza dek diğer toplumlar gibi var olmalıdırlar.

Peki nasıl olacak bu?

Bu gün bırakalım sonsuza dek Aleviliğin ve Alevilerin var olmasını, bir kaç yıl sonrasının bile garantisi yok.

Evet, hayat bir çok yönüyle Alevilerden yana değil, her Alevi inançlı kişi doğumu ile beraber hayata bir kaç yönden eksi ile başlıyor.

Ancak tüm olumsuzluk ve çıkmazlara rağmen yinede Alevilik yaşayabilir, Aleviler insanlık ailesinin onurlu bir toplumu olarak varlıklarını sonsuza kadar sürdürebilirler.

Bu noktada bizler gibi nice yokluk varlık savaşı vermiş ve bu savaştan bütün dezavantajlara karşın zaferle çıkıp varlıklarını korudukları gibi geliştirmiş olan toplumlar vardır.

Bunların en açık ve somut örneği Yahudileridir.

Bu gün yer yüzünde nüfus olarak 14 milyondan az bir Yahudi topluluk mevcuttur.

Fakat bu 14 milyonluk toplum insanlığın kaderi söz konusu olduğunda diğer toplumlar kadar ve hatta onlardan daha fazla ve üstelik sadece bir alanda değil, hayatın her alanında söz sahibidir, karar vericidir.

Oysa çok değil, bundan 50-60 yıl önce, ikinci dünya savaşında milyonlarca Yahudi korkunç işkencelerle ve barbarca yöntemlerle katledildi, yerlerinden yurtlarından edildiler.

Bu kadar kısa bir sürede toparlanmış olmak, o katliam travmasını aşmış olmak müthiş bir başarı öyküsüdür ve benzer durumda olan toplumlar için moral ve motivasyon kaynağıdır bu mucizevi başarı.

Alevilerde varlıklarını koruyabilir, geliştirebilir, söz ve karar mercilerinde etkin olabilirler.

Ancak bunun için Alevilerin bazı şeyleri aşmaları, yıkmaları ve bazı şeyleri de yerli yerinde oluşturmaları gerekiyor.

Bunlara kısaca değinirsek: Alevilik ırk ve ulus kimliğinden ayrı ve üst bir kimlik olarak kabul edilmelidir.

Aleviler, bu üst inanç kimliği etrafında bir araya gelmeliler.

m soru ve sorunlara “Alevilik bizlerin en üst ve temel kimliğidir, diğer kimliklerimiz buna değer kattığı oradan bir anlam ifade edebilmeli” şiarı ile hareket etmeliler.

Bu olmadığı takdirde ortaya darmaduman olmuş bir Alevi gerçekliği çıkar.

Bu olduğunda ortada ciddiye alınan bir Alevi gerçeği olmaz.

Şimdi durum az çok bu minvaldedir.

Herkes Alevi ancak herkesin Alevilik tanımı, yaşayışı, algısı bir birinden oldukça farklı.

Farklılıklar bir çok yönüyle zenginliktir fakat Alevilerde ki bu farklılıklar zenginlikten ziyade, Alevi birlik ve bütünlüğünü kökten dinamitleyendir.

Bu gerçeği bilmek ve buna göre hareket etmek gerekiyor.

Ulusu, etnik kimliği, sınıfı ve başka şeyleri esas alıp. Alevi kimliğini ikinci hatta üçüncü sıraya indirgeyenlerin çok ciddi bir Alevilik iddiası olamaz.

Ve böylelerinin Alevi gelecekleri de yoktur.

O halde dertleri ve tasaları Alevilik olan, yürekleri Alevilik için atan, tarih ve toplum bilinci buna göre şekillenmiş veya buna açık olanlar, Allah-Muhammed-Ali diye inanç ilkesi haline getirilmiş olan geleneksel Aleviliği yaşayan ve yaşamasını isteyenler bu ilke etrafında bir an önce bir araya gelmeli ve ona göre bir gelecek planlaması yapmalılardır.

Bu noktada sayısal azınlık olmak, maddi ve örgütsel imkanlardan yoksun olmak bir gerekçe olmamalıdır.

Esas olan bu ilkeye bağlılıktır.

Bu ilkesel tutum sorunlara çözüm olduğu gibi ilerletici bir lokomotif işlevi de görür.

Bu ilkede bir araya gelenler kısa, orta ve uzun vadede planlamalarını yapar ve Alevileri sağlam bir iç birliğe, dirliğe götürürler.

O halde hiç vakit kaybetmeden temel ilke olan Hakk-Muhammed-Ali inanç ilkesi etrafında bir araya gelinmeli ve çalışmalar bütünlüklü olarak yürütülmelidir.

İnanıyorum ki 50 yıl gibi çok kısa bir sürede bu temelde bir araya gelenlerin yaptığı çalışmalar ciddi yol alacak ve bu topluma nefes aldıracaktır.

Aksi durumda ise dertleri Alevileri kendi arka bahçesi haline getirmek isteyenlerin çalışmaları başarılı olacak ve Alevilik inancı yok olmayla karşı karşıya kalacaktır.

Remzi Kaptan

 

 

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!