atag logo1

Alevi Toplumu-Alevitische Gemeinde

ATAG e. V.

Tauben Str. 20,  70199 Stuttgart

email: alevitentum@yahoo.de   tel: 0173 780 56 17

Home/ Ana Sayfa

Kontakt

Spende/ Bağış

Remzi Kaptan

Sorularla Alevilik

Çocuklarımıza Aleviliği Nasıl Öğretebliriz?

Cem

Alevi Duaları- Gülbank

Die Alevitische Lehre

Alevi Teaching

Het Alevitisch Geloof

Ensenanzas del Alevismo

Doutrina Alevi

La Dottrina Alevi

Kitap/Bücher

Kadına Şiddet Uygulamak

Ne adına olursa olsun, kim olursa olsun, kadının neyi olursa olsun; hiç bir şey ve hiç bir kimse  kadına yönelik erkek şiddetini meşru hale getirmez.

Kadına şiddet uygulayan erkek lanetlidir nazarımda.

Kadına şiddet uygulamak, gerekçesi ne olursa olsun aşağılık ve zavallı bir durumdur. Böylesi bir erkeği kabul etmiyor, haysiyetli ve şerefli bulmuyor, böylesi şiddet uygulayan erkeğin her yol ve yöntemle engellenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Kadına şiddet uygulayan, terör estiren bir zihniyet insani bir zihniyet değildir. Bunu reddediyor bunu uygulayan ve meşru gören anlayışı kınıyor, lanetliyorum.

Kadını ezen, kadını dışlayan, kadını yaşamın tümünde ikincil konumda gören ve ona göre bir muamelede bulunan anlayışın aşılması gerekiyor. Böylesi bir anlayışla, bu erkeği egemen gören aşağılık zihniyetle teoride ve pratikte tüm yol ve yöntemlerle mücadele etmek kadını ve erkeğiyle her onurlu insanın en temel görevlerinden birisidir.

Daha öncede defalarca işaret edildiği gibi yaşam, kadını ve erkeğiyle bir bütünlük arz eder. İnsan kadını ve erkeğiyle eşittir. Birisinin diğerinden bir üstünlüğü yoktur. Eğer varsa bir üstünlük bu erkeğin değil, kadının üstünlüğüdür. Kadın yaratıcıdır. Kadın nazenin bir varlıktır.

Böylesine bir varlığı incitmek, ona şiddet uygulamak kör cahilliğin yanında güçsüz olup kendini güçlü gösterme zavallılığıdır.

Kadına şiddet uygulamak yiğitlik ve güçlülük değil, zavallılıktır, acizliktir.

Kadına yönelik şiddet ve baskı ancak kadınların örgütlenmesi ile son bulur.

Kadına yönelik şiddeti, ikincil konumu, ötekileştirmeyi ve baskıyı bir takım yasalarla güvence altına almak, kadını hukuki boyutuyla güvence altına almak önemlidir. Fakat bununla beraber esas olan toplumsal bilinçte, günlük işleyişte kadının şiddete maruz kalmaması ve pratikte erkek egemenlikli anlayışın gerilemesi ve yıkılmasıdır.

Bunun oluşması için kadının örgütlenmesi, örgütlenerek bilinçlenmesi, gelişmesi, zihniyet ve davranış olarak erkek egemenlikli yaşamla doğru bir şekilde mücadele etmesi gerekmektedir.

Yani kadın, erkekten bir şey beklemeden kendi hak ve hukukunu sağlama almalı, yaşamın tüm alanlarında hak ettiği konumda ve değerde olmalıdır.

Bu değeri ve konumu erkekler kadına sunamaz. Bunu ancak kadın bilinçlenip, gelişip örgütlenerek elde edebilir.

O halde kadının en temel görevlerinden birisi de bilinçlenmek, düşünce olarak gelişmek ve örgütlenmek olmalıdır.

Neden örgütlenmelidir kadınlar?

Kadınlar eğer kendi özgün örgütlenmelerini oluşturmazlarsa mevcut örgütlenmelerdeki erkek egemenliği sürgit devam edecektir. Erkek egemenlikli bir örgütlenmede  (örgütlenmeden kasıt yaşamın tümünde hakim olan çeşitli kurumlardır) kadının değeri yeteri kadar ortaya çıkmaz. Kadının hak ve hukuku tüm boyutlarıyla savunulmaz. Yine toplumsal işleyişte kadına biçilen geleneksel rolün dışına çok çıkılmaz.

Kadınlar eşit ve özgür olmak istiyorlarsa, erkek şiddetine ve terörüne maruz kalmak istemiyorlarsa, yaşamlarının güvence altında olmalarını istiyorlarsa, yaşamın tüm alanlarında erkek ile aynı haklara ve konuma sahip olmak istiyorlarsa örgütlenmelidirler. Bu olmadığı takdirde kadın daha yıllar yılı erkek şiddetine ve terörüne maruz kalmaya devam edecektir.

 Remzi Kaptan

 


Statistiken

 

Anrede:
Ihr Vorname:
Ihr Name:
Telefon-Nummer:
eMail:
Grund Ihrer Nachricht: Ich habe eine Frage
Ich habe einen Vorschlag für Ihre Seiten
Ich habe eine Kritik anzubringen
Text:

 

Kopieren nur mit Quellenangabe/Kaynak gösterilmeden kullanilamaz!